Kahramanmaraş Depremi olarak ülkemizin tarihine geçen ve sayısız vatandaşımızın vefatı ile sonuçlanan acı dolu felaketten sonra sıklıkla gündeme gelen konulardan biri de “hak sahipliğidir”. Hak sahipliği, bir belge ile tescil edilen ve destek sağlanmasına imkan tanıyan bir vesikadır. Yıkılan, ağır hasar gören veya afetlerden etkilenebilecek durumda olan binaların mülkiyet durumunu resmi olarak ispatlayan, güvence altına alan ve afetzedelere yeni konut ve kredi anlamında destek sağlayan bir belgedir. Hak Sahipliği Belgesi, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet sunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından tescil edilmektedir.

Afet sırasında yıkılan veya ağır hasar gören ve kullanılamaz hale gelen yapıların kamulaştırılması ve bu yapıların tamamen yıkılması gerekir. Bu durumda hak sahipliği olanlar, devletin sağladığı bazı desteklerden yararlanır. Devletin mağdurlara konut ve kredi desteği söz konusu olmaktadır. Ancak bunun için, bir takım prosedüre tabi olan hak sahipliği belgesinin varlığı şarttır. Vatandaşların aklında soru işaretleri bulunması normal olup kısaca açıklamada bulunmakta fayda görüyoruz.

Hak Sahipliği Belgesini almak için birtakım kriterlere sahip olmanız aranır. Bu kriterleri sağlayan kişiler; kendilerine ait konut, iş yeri veya ahırları ağır veya orta derecede hasara uğrayan kişiler, afet sırasında ebeveynlerinin mülkiyetindeki konutlarda ikamet edenler, hak sahiplerine yeniden inşa taahhüdü sağlanarak istimlak edilen yapı sahipleri.

Hak Sahipliği Belgesine sahip olmak için yerine getirilmesi gereken yasal zorunluluklar; yasal süre içerisinde talep taahhütnamesi verilmesi ve borçlandırma işleminin yapılması, söz konusu yapının mülkiyetine sahip olunması, malikin gerçek kişi olması, mülkün belge talebinde bulunan şahsa ait bir arazide ve inşaat ruhsatlı olarak inşa edilmiş olması, belge talebinde bulunan kişinin DASK poliçesine sahip olması, yapının imar planı gereğince tehlikeli bir bölgede yer almaması, yapının ruhsatı bulunması.

Hak sahipliği belgesi için söz konusu yapının yer aldığı afet bölgesindeki mahalle veya köy muhtarlığında yetkili en büyük mülki amirlik tarafından ilanlar verilir. İlanda belirtilen süre zarfında söz konusu mülke ve malike ilişkin evrakın ve dilekçelerin, mücavir alan sınırları içerisinde belediyelere, mücavir alan sınırları dışında ise valiliklere teslim edilerek müracaat edilmesi gerekir. Hak sahiplerinin tespiti için 7269 Sayılı Kanun gereğince bir komisyon kurulur. Bu heyet, Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik uyarınca, mülki amir veya mülki amir tarafından görevlendirilen memur başkanlığında hak sahiplerini tespit eder.

Hak sahibi olduğu tespit edilen kişilere TOKİ kanalıyla, ihale usulüyle, evini inşa edene yardım yoluyla ya da hazır konut kredisi desteği ile çeşitli imkânlar sağlanır. Bu süreç, hak sahipliği talep ve taahhütname işlemleri için 60 gün, borçlandırma için 60 gün ve itiraz süreçleri 15 gün olmak üzere toplamda en fazla 135 gün içerisinde tamamlanır. Konutların teslim süresi ise ilgili bakanlıkça mahalli idarelerden yapılan duyuruları takiben 45 gündür. Bu 45 günde borçlandırmasını yapmış olduğu halde konutu teslim almayanların hak sahipliği kendiliğinden sona erer. Bu süreçte mülk sahibine öncelikle tapu tahsis belgesi sağlanır ve daha sonra ise bu belge tapuya dönüştürülür. Dolayısıyla sürelere riayet etmek, hak sahipliği açısından zorunlu olup gerektiğinde hukuki yardım alınması tavsiye olunur.

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)’ın 24/11/2023 tarihli duyurusu kapsamında 7269 Sayılı Kanunun Geçici 27.maddesi Uygulama Genelgesi  yayınlanmıştır. Bu genelgeye göre; 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'un Geçici 27.maddesinde "6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde orta hasarlı olarak tespit edilen ve güçlendirilmesi fen ve sanat kurallarına göre elverişli olmadığı için yıktırılan konut, işyeri ve ahırla ilgili 29 uncu maddenin üçüncü ve sekizinci fıkraları hariç olmak üzere, ağır hasarlı konut, işyeri ve ahıra ilişkin hükümleri uygulanır. " denilmektedir.

Buna göre; hasar tespit süreçleri sonunda orta hasarlı olduğu kesinleşen binalar, yeni bir hasar tespit işlemi tesis edilmesine gerek kalmaksızın ağır hasarlı binalar gibi işlem görür. Bu Genelge kapsamında ağır hasarlı olarak kabul edilen orta hasarlı bina bağımsız bölümlerinden hak sahibi olanlar, yeni bir hak sahipliği işlemi tesis edilmesine gerek kalmaksızın yeni bina yapımı için kredi verilmesi imkanından faydalandırılır. 7269 sayılı Kanunun 13.maddesi hükümleri doğrultusunda ağır hasarlı kabul edilen bu tür binaların yıkımı gerçekleştirilir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesi gereğince; bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası ile yapı ruhsatı vermeye yetkili idarelere (belediye/il özel idaresi), binalarının teknik ve ekonomik açıdan güçlendirmeye uygun olduğuna dair rapor ve güçlendirme projelerini sunarak onarım için yapı ruhsatı almaları halinde, hak sahipliği şartlarını taşıyan malikler onarım ve güçlendirme için kredi imkanlarından faydalandırılır. Bu kapsamda; güçlendirme için yapı ruhsatı vermeye yetkili idareye (belediye veya il özel idaresi) 29.12.2023 tarihine kadar yazılı olarak müracaat edilecek olup yetkili idare yapı ruhsatını 05.04.2024 tarihine kadar düzenlemek zorundadır. Güçlendirme izni için yapı ruhsatı başvurusu yapılan binaların listesi 05.01.2024 tarihine kadar, yapı ruhsatı verilen veya ruhsat verilmesi uygun görülmeyen binaların listeleri ise 12.04.2024 tarihine kadar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne askı kodu, açık adres bilgileri ve tapu kaydı bilgilerini içerecek şekilde bildirilir. Yapı ruhsatı düzenlenme tarihinden itibaren bir yıl içinde güçlendirme işlemleri tamamlanamadığından yapı kullanma izin belgesi alınamayan binalara ilişkin olarak 7269 sayılı Kanunun 13.maddesi doğrultusunda yıkım işlemi uygulanır. Bu durumda olanlar 7269 sayılı Kanunun Geçici 27.madde hükümlerinden faydalanamazlar. 29.12.2023 tarihinden sonra hak sahibi kabul edilecek olan orta hasarlı bina sahiplerine, hak sahipliği nihai kararlarının ilanı tarihinden başlamak üzere güçlendirme ruhsatı başvurusu için 45 gün, yetkili idarelere yapı ruhsatı düzenlenmesi için ise 90 gün süre verilir. Başvuru yapılmasına karşın yapı ruhsatı verilmesi uygun görülmeyen binalar için birinci madde hükümleri uygulanır.

AFAD’ın kendi sitesinde de yayınlanan duyuru başlığından özetlemek gerekirse; AFAD’dan hak sahibi olsun ya da olmasın, tüm orta hasarlı binalar ağır hasarlı gibi işlem görecektir. Orta hasarlı binasını güçlendirmek isteyenler 29/12/2023 tarihine kadar güçlendirme ruhsatı için idareye yazılı başvuru yapacaktır. Bu başvuru için bütün kat maliklerinin en az beşte dördünün rızası, apartman karar defteri ya da noter onaylı belge ile alınmış olacaktır. Güçlendirme başvuru yapanların listesi geldikten sonra bu binalar için kura çekimi yapılacak ve konut teslimi ve yıkım işlemleri askıya alınacaktır. Güçlendirme başvurusu yapmayan orta hasarlı bina hak sahipleri ise ayrıca bir işleme gerek kalmaksızın AFAD tarafından kura ve konut teslimi sürecine dahil edilecektir. Yetkili idare, güçlendirme başvurusunda bulunanların ruhsat işlemlerini 05/04/2024 tarihine kadar tamamlayacaktır. İdare, ruhsat alan ve almayanlar 12/04/2024 tarihine kadar belirlenerek duyurulacaktır. Ruhsat almayanlar için AFAD hak sahipliği devam ediyor olacak ve bu kişiler kuraya dahil edilebilecektir. Güçlendirme çalışmaları 1 yıl sürecek ve ruhsat alma tarihinden başlayacaktır. Ruhsat alındığı halde 1 yıl içinde güçlendirme yapmayanların binaları ağır hasarlı işlemi görecek ve yıkılacak, AFAD hak sahiplikleri düşecek, konut yardımından yararlanamayacaklardır. Dolayısıyla ön görülen süreler içinde bir karar verilmesi, güçlendirme çalışması yapılıp yapılmayacağının bina sakinlerince değerlendirilmesi yahut bireysel çözüm yolunun takip edilmesi gerekmektedir.

Şuna değinmek isteriz ki her ne kadar AFAD hak sahipliği için zorunlu deprem sigortası şartı aramakta ise de, 7269 sayılı yasanın geçici 27.maddesi hükmünde “6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı fen heyetleri tarafından tespit edilmiş olan yıkık veya ağır hasarlı konut, işyeri ve ahır sahibi afetzedeler için bu Kanun hükümleri gereğince hak sahibi olmak ve borçlandırmaları yapılmak kaydıyla konut, işyeri, ahır ve her türlü altyapı ve sosyal donatıların inşası veya kredi desteği sağlanmasına ilişkin olarak 29 uncu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen hususlar aranmaksızın işlem yapılır. Ayrıca belirtilen işlemlerin yapılmasında aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan kısıtlamalar da uygulanmaz. 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde orta hasarlı olarak tespit edilen ve güçlendirilmesi fen ve sanat kurallarına göre elverişli olmadığı için yıktırılan konut, işyeri ve ahırla ilgili 29 uncu maddenin üçüncü ve sekizinci fıkraları hariç olmak üzere, ağır hasarlı konut, işyeri ve ahıra ilişkin hükümleri uygulanır.” denilmektedir. Bu maddeye göre ağır hasarlı yapı sahiplerinin, aynı kanunun 29/8 maddesinde belirtilen “Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu Kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan Devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar.” hükmü uygulanmaksızın konut ve kredi desteğinden yararlanması mümkün olabilecektir. Böylelikle depremzedelerin yaralarının sarılması için en geniş şekilde koruyucu hükümler getirilmiş olup hukuki sürecin doğru bir şekilde yürütülmesiyle vatandaşlarımızın mağduriyetleri en kısa zamanda giderilebileceğine inanıyoruz.

Genelge, ilgili kurumca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, Adana, Adıyaman, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Malatya, Mardin, Niğde, Osmaniye, Sivas, Şanlıurfa, Tunceli Valiliğine gönderilmiş olup adı geçen şehirlerdeki vatandaşlarımızın hak sahipliğinden yararlanması mümkün olabilecektir.